Yaşantımız boyunca binlerce kez karar alma noktasına geliriz. Bazıları manavda hangi sebzeleri seçmemiz gibi basit kararlarken bazıları ise, evlenmek ya da kariyer seçimimiz gibi önemli kararlardır. Yaşantımızdaki başarı ölçütümüz, tüm bu alacağımız kararların toplamıdır. Acaba, yaşantımızda kaç tane iyi karar alabilmiştik? Daha da önemlisi, gerçekten sorun olan şeyler hakkında iyi kararlar alabildik mi? Doğru karar verme yetimiz bizim yaşam kalitesini belirler. Aldığımız kararlar kısa ve ya uzun vadede bazı sonuçlar doğurur. Peki o zamanın koşullarında verdiğimiz kararlar gelecekte bizim için ne kadar başarıya sebep olmuştur? Şirketlerin hayat döngüsü de kısmen bireyler gibidir. Organizasyonların başarı ya da başarısızlığı tamamen Lider‘ lerin alacağı kararların toplam etkisine bağlıdır.
Liderliğin özü karar vermekten geçer. Buradaki en önemli ve en hassas konu liderlerin doğru kararlar almasıdır. Liderler, kriz dönemlerinde çıkarların çatışması ve belirsizlik nedeniyle şirketlerin sürekliliğini korumak ve başarılarını devam ettirebilmek için etkili karar almak zorundadırlar. Bu dönemde liderleri birbirinden ayıran en önemli özellik etkin karar alma yeteniğiyle ölçülebilir. Bazı liderlerin aldıkları kararların diğer liderlere oranla daha başarılı olmasının altında yatan en etkin unsur olan karar alma yönteminin önemidir.
Her şeyden önce, karar liderliğin çekirdeğidir. İyi bir şekilde karar almak için, küçük şeylere önem verilmelidir. Herhangi bir Fortune 500 CEO’su ya da Amerika Başkanı’nı ele alalım. Nixon denince akla hemen Watergate skandalı gelir. Bill Clinton’u düşündüğümüzde ise Monika skandalı gelecektir. Michael Dell , ‘Bay Dürüst’ olarak bilinir. Liderlik, kendi özünde alınan kararla değerlendirilir. Aldığı kararlar bir liderin ve şirketin biyografisidir. İşte tam da bu nedenle iyi liderlik doğru karar almayı gerektirir.
Karar alımlarında değerlendirilecek tek ölçüt sonuçtur. İyi karar alındığının tek ölçütü uzun dönem başarının sağlanması olacaktır. Karar, yalnızca organizasyonun belirlenen hedeflerine ulaşması durumunda başarılı olur. Bir şeyi başarmak için ne kadar coşkuyla, iyi niyetle çabalarsanız çabalayın iyi sonuç alamadığınız sürece, ona ulaşmak için yapmış olduğunuz tüm çabalar göz ardı edilecek ve yalnızca çabaların sonuçlarına bakılacaktır.