Rahibe Teresa ve Mr. Spock Olayı

 Ekipte kimler olacak, kimler olmayacak?

Doğru liderleri seçmek için yapılacak değerlendirmeler, pek çok açıdan diğer karar varmadan önce yapılan değerlendirmelere benzer. Bir lider doğru karara varabilmek için ihtiyaçları belirlemek,kendisine bilgi ve tavsiye akışını sağlayabilecek liderleri seçmek zorundadır. Lider böylece doğru kararı doğru zamanda verir ve sonuçlarının da iyi olmasını sağlamak için uygulama yöntemlerini adım adım takip eder.

Teksas merkezli yazılım şirketi olan Trilogy’nin CEO‘su ve kurucularında biri olan Joe Liemandt, konuya Nobel Ödüllü duygusal ve sevecen Rahibe Teresa‘yı örnek vererek bu yaklaşımı açıklıyor :

Zorlu kararlar alırken şirket içinde belirlediğimiz konular üzerinden hareket ederiz. Bu bazen bir arkadaşımızın işine son vermek anlamına da gelebilir. Biz buna ‘Mr. Spock( Uzay Yolu dizisinin ünlü kahramanı) ve Rahibe Teresa ‘ olayı diyoruz. Kişiler üzerinde bir karar alacağımız zaman bundan rahatsızlık hissedenlerimiz de olur. Rahatsızlık hissedenler bir çeşit Rahibe Teresa‘dır. Bunlar kişiye gerçekten iyi bir geri dönüşümle yaklaşmazlar ya da onları başka yerlere kaydırabilmek için bir türlü karar veremezler. Kararlarını açıklayamazlar ya da bunun yerine oyalama,geciktirme taktiğini uygularlar. Ve sonra kriz ve ya bunun gibi bir şey olduğunda karar vermeye zorlanırlar. O zaman Spock durumuna geçer ve işten çıkaracakları kişi önünde aptal durumuna düşerler. Ve sonunda üstesinden gelmek zorunda kaldıkları çok zor bir durumla karşılaşırlar.

Biz bunun tam tersini yapmaya çalışıyoruz. Bu da eğer zor bir karar vermek zorunda kalırsak en baştan Mr. Spock gibi hareket ediyoruz. Süper mantıklı, süper çözümcü olarak kendinize sorun : ‘ Doğru cevap nedir?  ve kalan sorunlarla çok fazla üzülmeyin. Yalnızca mantıklı ve doğru kararı alın.

Bir karara vardığınızda o kişinin üstesinden gelebilmek için Rahibe Teresa olun. Onun gibi süper iyi olun. Onların çalışmalarından memnun olmadığınızı söylemek için altı ay beklemeyin. Onlara kararınızı altı ay önce söyleyerek hem siz o pozisyona daha iyi birini getirmiş olursunuz, hem de onlar bu süre içinde kendilerine başka bir yerde iyi bir iş bulma firsatını yakalamış olurlar. İşte her şeyi en baştan yapmak bizim prensibimizdir. Böylece tüm kararlarımızı altı kat kolay bir şekilde veririz.

 

 

 

 

 

 

 

 

Karar Alma ve Liderlik

Yaşantımız boyunca binlerce kez karar alma noktasına geliriz. Bazıları manavda hangi sebzeleri seçmemiz gibi basit kararlarken bazıları ise, evlenmek ya da kariyer seçimimiz gibi önemli kararlardır. Yaşantımızdaki başarı ölçütümüz, tüm bu alacağımız kararların toplamıdır. Acaba, yaşantımızda kaç tane iyi karar alabilmiştik? Daha da önemlisi, gerçekten sorun olan şeyler hakkında iyi kararlar alabildik mi? Doğru karar verme yetimiz bizim yaşam kalitesini belirler. Aldığımız kararlar kısa ve ya uzun vadede bazı sonuçlar doğurur. Peki o zamanın koşullarında verdiğimiz kararlar gelecekte bizim için ne kadar başarıya sebep olmuştur? Şirketlerin hayat döngüsü de kısmen bireyler gibidir. Organizasyonların başarı ya da başarısızlığı tamamen Lider‘ lerin alacağı kararların toplam etkisine bağlıdır.

Liderliğin özü karar vermekten geçer. Buradaki en önemli ve en hassas konu liderlerin doğru kararlar almasıdır. Liderler, kriz dönemlerinde çıkarların çatışması ve belirsizlik nedeniyle şirketlerin sürekliliğini korumak ve başarılarını devam ettirebilmek için etkili karar almak zorundadırlar. Bu dönemde liderleri birbirinden ayıran en önemli özellik etkin karar alma yeteniğiyle ölçülebilir. Bazı liderlerin aldıkları kararların diğer liderlere oranla daha başarılı olmasının altında yatan en etkin unsur olan karar alma yönteminin önemidir.

Her şeyden önce, karar liderliğin çekirdeğidir. İyi bir şekilde karar almak için, küçük şeylere önem  verilmelidir. Herhangi bir Fortune 500 CEO’su ya da Amerika Başkanı’nı ele alalım. Nixon denince akla hemen Watergate skandalı gelir. Bill Clinton’u düşündüğümüzde ise Monika skandalı gelecektir. Michael Dell , ‘Bay Dürüst’  olarak bilinir. Liderlik, kendi özünde alınan kararla değerlendirilir. Aldığı kararlar bir liderin ve şirketin biyografisidir. İşte tam da bu nedenle iyi liderlik doğru karar almayı gerektirir.

Karar alımlarında değerlendirilecek tek ölçüt sonuçtur. İyi karar alındığının tek ölçütü uzun dönem başarının sağlanması olacaktır. Karar, yalnızca organizasyonun belirlenen hedeflerine ulaşması durumunda başarılı olur. Bir şeyi başarmak için ne kadar coşkuyla, iyi niyetle çabalarsanız çabalayın iyi sonuç alamadığınız sürece, ona ulaşmak için yapmış olduğunuz tüm çabalar göz ardı edilecek ve yalnızca çabaların sonuçlarına bakılacaktır.